8 Madde İle Ege’nin Sakin Cenneti Gökçeada
Gökçeada için kimileri “saklı cennet” diyor, hâlbuki o Ege Denizi’nin kuzeyindeki konumu ve bütün güzelliğiyle açık seçik ortada… Türkiye’nin 13 “sakin kent”inden biri olan adaya arabalı feribot ya da deniz otobüsüyle rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Peki, bu yeryüzü cennetine ulaştığınızda nerelere gidebilir neler yapabilirsiniz? Hepsi Kültür ve Yaşam’ın 8 maddelik listesinde!
Gökçeada Türkiye’nin en büyük adası… Sadece denize kıyısı olan bu kara parçasının farklı fotoğraflar veren sahilleri ise tatil için tercih edilmesinde başrolü oynuyor. Profesyonel sörf tutkunları ya da bu spora yeni başlayanlar için rüzgârın bile farklı şiddetlerde eserek desteklediği suları uluslararası bir üne sahip. Adanın en popüler sahili ise 1200 metre uzunluğundaki Aydıncık Plajı.
Gökçeada ile anılan bir diğer spor da dünyada “kitesurf” olarak bilinen uçurtma sörfüdür. Bir uçurtma ve bir board ile su üstünde yapılan spor için özellikle Bulgaristan’dan turistler adaya geliyor ve köylerde kiraladıkları evler ya da tesislerde konaklayarak bütün sezonu adada geçiriyorlar.
Burada Türk ve Rum köyleri iç içe… Sokaklarında dolaşırken yolunuza çıkan bir köy kahvehanesine rahatlıkla girebileceğiniz, hikâyesini yerli halkından dinleyebileceğiniz sıcaklıkta köyler var Gökçeada’da… Tepeye kurulmuş ve adanın balkonu denen Bademli Köyü, merkeze yakın Eşelek Köyü, en hareketli köylerden Zeytinli, geçmişi antik zamanlara uzanan Kaleköy bunlardan birkaçı…
Gökçeada’da dalış yapabileceğiniz hatta balık tutabileceğiniz çok sayıda koy ve burun var, Kaşkaval Burnu, Mavi Koy, Yıldız Koy… Bununla birlikte Türkiye’nin ilk ve tek “su altı milli parkı” Gökçeada’da bulunuyor.
Yıldız Koyu’nda deniz suyunun şekillendirdiği taşlar adeta devasa heykellerin donattığı açık hava müzesine çeviriyor ada sahillerini… Yine Yıldız Koyu ve Kaleköy arasındaki bölgedeki ilginç jeolojik oluşumlar ve Peynir Kayalıkları Gökçeada’ya gittiğinizde görmeniz gereken özel yerler arasında bulunuyor.
Tatiliniz boyunca alabildiğine huzur yükleneceğiniz Gökçeada’nın koyları, köyleri, sahilleri dışındaki alametifarikalarından biri de orman içinde 40 metre yüksekten dökülen Marmaros Şelalesi’dir.
Gökçeada’da bademli kurabiyenin, sakızlı muhallebinin, dibek kahvenin özgün tatlarını bulabilir ya da Ege kıyılarına özel Türk ve Rum mutfaklarının yemeklerinden tadabilirsiniz. Hatta sebzeden meyveye köylülerin yetiştirip satışa sunduğu lezzetlerden alıp evinize götürebilirsiniz.
Türkiye’de güneş en son Gökçeada’da batar, çünkü burası Türkiye’nin en batı ucu… Tepebaşı veya Yıldız Koyu ise adadaki günbatımını rüya gibi izleyebileceğiniz yerler…
2,930 okunma